ve aci son. adaptasyon donemimde kendimi odama kapayip dizi izlemeyi dusunuyorum. size yeni diziler getirdim. the new girl, the ringer.
cok uzgunum. nasil uzgunum belli degil. millet modellerin pesinde kameralarla kosarken ben anani sikeyim tayms skuer diye aglamaktaydim.
en cok koyan sey de, yarin ben buradan ayrildiktan sonra ny ta herseyin hayatina kaldigi yerden devam edecek olmasi. tsunamiyle yok olsun.
buradaki son gecemde times square de nyc fashion night out vardi. butun magazalar birer kilapa donusmustu. son gece olacak is degildi.
thy yi ararken empire state in 75.katinda oldugunu anladigimiz o an.parasini verip cikamadigimiz o yere bedava cikmanin hayvani sevinci.
Soho kaldi, bir de central kaldi, west village kaldi. Hal kalmadi ama.
Sorsan cebimde 300 $ kalmis ama manhattan manzarali sheratondan starbaksimiz bitti diye resepsiyon ariyorum. Efsaneler diyari
hayatimda hicbiyerin insanlarini o yerdekiler kadar kiskanmadim.
newyorkerimiz bizi nyu ogrencilerinin takildigi barlarin, vintage storelarin falan oldugu area ya goturup 100 dolarlik yemek ismarladi.
neyse ben upper east side a bir gidip geliyorum. OFFF.
kaldigimiz evin yan komsulari yeni evli cift fena newyorker cikti, en guzel restorandan en iyi gece kuluplerine kadar biliyorlar. ne olsun.
ayrica manhattan sanirim omur boyu yasamak isteyebilecegim bir yer. burada yasayan insanlari cok kiskandim bugun.
ny day 2: macy`s manhattan cok korkunc.kadin ve erkek icin 16 devasa kat ve herkes aklini kacirmiscasina alisveris. bagirarak kactim resmen.
ny day 1: china town a asik oldum. ve tabiki csi ny issue mu da ilk gunde yasadim. kendime saklayacagim bir sir daha.
yok abi birsey var. durmadan yemek yediriyolar. biscuit bile yapmislar. bence hansel ve gretel hesabi sismanlatip oldurcekler. csi ny.
tamam ;evlerinin 1milyon dolar oldugunu, madonnaya kadar her unluyu tanidigini, ve su 2 veletin odasini gordukten sonra kiskanmaya basladim
turkiyeye donmeden once nirvanaya cok yaklastik.
bundan ote carpe diem de yok. dunyanin en iyi insanlari, bir sey olacak diye korkuyoruz. cocuklari turkce konusamiyor lan.
daha 3 gun once ny ta kalacak yerimiz bile yokken simdi manhattan sheratonda rezervasyonumuz, harika bir turk ailesinde odamiz var.
su uc ayda ben olsam beni silmistim tivitirdan bir de. ahah
orlandoya karsi son ezik sigaram olan pall mall i mi icip ny a yol aliyorum yarim saate. manhattandaki otelimden fotograf cekerim uzulmeyin.
orlando hava alaninda sabahliyoruz. fazla insan olunca ilk zamanki gibi rezillik degil. egleniyoruz hatta lan. bide french talk donmese.
ve geri dondugumde jetlag ile gosteris yapmayacagima ant icerim.(15 gun sonra: off hala jetlag etkisi var uzerimde alisamadim:(( )
kendimi hafiften geri donus fikrine alistirmaya calisiyorum.adaptasyon donemimde youtubeda komik vidyo arsivimi izlemek planim.kimdenotru
friendship kelimesini arkadaslik gemisi diye cevirdigim gunlerden southern nigga ingilizcesiyle kavga ettigim gunlere geldim.
bu spontane, carpe diem baslikli kuul akimlardan basima ne gelecekse gelecek.
3 aydir gormedigim dunyalar guzeli kizlarin hepsinin orlandodaki son 2 gunde ortaya cikmasi. azar azar, kader bize ne yazar.
"Did anyone ever tell you that you really look like harry potter? youre like the spanish version of him." sahsima kurulan en efsane cumle.
bu aksam sci-fi dine in theater ile fancy restaurant anlayisim baska bir boyuta tasindi.
yoklugumda trueblood dunyasini sasirmis. 4. sezona bir bakiyim dedim, aklim uctu. saatlerdir alienated kafayla sokaklardayim.
180 derece havaya firlayarak baslayan roller coaster baslamadan once dinlemek istedigin muzigi secebiliyorduk.
hani o harry potter world de beynimi yitirdim. o olumyiyenlerin uzerine saldirdigi ride. hogwarts. butter beer.dunyanin en guzel icecegi.
burada saat sabahin 8 i. ve ben universal studios a hogwartsi ve spiderman i gormeye gidiyorum.
b laubaliligim hurricane in adinin irene olmasindan kaynaklaniyor olabilir. cok pis tasagi donuyor iste sayet. irene.
bir de yarin veya persembe beklenen hurricane den sonra benden ses alamazsaniz, bilin ki burda cok eglendim. bay.
alnimin teri mode on ile aldigim grafik tablet ile bir caga elveda ediyorum.
tam sikerim isini de dedigin anda hep bir sey oluyor tekrar asik oluyorsun. bugun icin bu hollywood bulvarinda aniden baslayan flash mob du.
butun meksika,cin mutfagi, uzerine tum seafood ve steak urunleri de dahil 92 cesit yemeke,40 farkli tatli ve dondurmanin 10$ oldugu bir yer
ben bugun cennetle tanistim. yeryuzunde golden coral takma isimini kullaniyor.
bu da o outlete son gidisim olsun. SON OLSUN ARTIK YETER .
kola sisesinin icinde calistim . bildigin kola sisesi. 4 metre boyunda, kapagindan su fiskiran kola sisesi.
teach me how to doggie esliginde doggie yapan disney karakterleri hayal edin. efsane.
bugun disney graduation party sinde mickey kulagi seklindeki keplerimizi firlattik mesela.
her sabah ise basladigimda disney channel rocks grubu the party just begun sarkisiyla beni karsiliyor. bela.
french onion sauce' u kafaniza dokseniz onu da yerim.
sahneye atlayip cocugu kacirmama ramak kalmisti su muhabbette.
a: how old r u?, b: 5, how old is ur brother?, b: 1, how long have u been brothers?, b: forever. a: where do you live b: in a house.
bir de dunyanin en guzel shake ini icerken shake senora soyleyip shuffling yaptim.
ben bugun baby sharklarin ve nemo larin oldugu bir havuzda snorkel diving yaptim. birde crush n gusher isimli slide da cilgin attim,
didem ve combo hapsirmalari. 5 combo yapti.
deve siki kadar ayaklara ve 4xl bedene sahipseniz amerikada dunyanin en unlu markalariyla yasayabilirsiniz. degilseniz oyle bakarsiniz.
deviantartta printlerim satilmis lan. 26 dolar profit yapmisim. harca harca bitmez.
bacardi grape diye bir sey var. ickilerin leydi gagasi.
yeni evimde 3 avusturalyali bir fransizlayim. dunyanin en temiz evi.
bugun toplamam gereken besyuz esya. yıkamam gereken besyuz parca bulasık seti var. tasınıyorum.com
twitter in who to follow kisminda Walmart i onermesi. isini biliyor.
2 senedir "cabuk yeni tivitira gec yoksa biz gecirecegiz" tehditleriyle yasayan twitter sonunda dedigini yapmis.
suraya geldigimden beri yasadigim en korkunc gun. daha amele hissetmedim. yok yok csi miami gununden bile daha korkunc.
bir de dun gece hayatimda tanidigim en guzel red head gozlerimin onunde ayaklarina kusarken bile aval aval bakmaktaydim.
bugun calistigim hollywood popcorn un hemen yaninda verilen konserde butun guitar hero playlist caldi. manyak manyak hareketlerle calistim
"Nick Jones: Melih,You showed me the cool side of Turkey lol" ulkemi de boyle temsil ederim. bay.
gecen hafta otobusteki herkesin ustune kusarak yarattigim kucuk capli felaketten sonra bu gece yine disari cikiyorum, aeo.
ayrica amerikalilarin basina ne gelecekse corap giyme sevdasindan gelecek. hani crocs u bile corapla giymenize alistim da flip flops? oha.
kendi kazandigim paramla satin aldigim laptopimdan internete baglanmanin verdigi buyuk hazla cildirmis durumdayim.
blizzard beach lan. buz, kar, gunes ve deniz bir arada. cilgin.
ilk lost children vakami yasadim. "I lost my dad, I lost my whole family" diye gelen cocugu arka kapidan kacirip evime goturmeyi dusundum.
son olarak belirtmek isterim ki turk dil tarihinin gordugu en buyuk yalan "anlayabiliyorum da cumle kuramiyorum" dur.
bir de bugun benim holywood studiosta frozen sattigim siralarda nicholas cage magic kingdomda cirit atmaktaydi. kader.
hani en kotusu de o bir gecede yedigin boklari teker teker tanidik tanimadik her insandan dinleyerek missing parts of the pic i tamamlamak.
this boys about to blow efsane cumlemle durumumu ozetledım suan. 4 dolars tequila. gittim.
bır de bugun arıella tanıstım. elım ayagım bırbırıne gırdı. cılgın bedısın oktayla ılgılı absurt hayaller kurdugu kafalara gırdım.
hayatımın gerı kalanına nacho tortılla chıps olmadan devam edemeyecegıme karar verdım. dugunumuz eylulde.
isin garip yani hepsinin mukemmel sesi olmasi ve sarki soylerken birbirlerine bile bakmayip islerine devam etmeleriydi. imkansiz.
the fudgery denen pastanemsi yere girdigimizde butun calisanlar muzikal seklinde sarki soylemeye baslamisti. senkronizm havada ucuyordu.
the awkward moment when you saw darth vader taking a piss right next to you.is cikisinda bunu yasadim resmen.yan pisuvar.
yolda portekiz misin diye onumu kesen gavurlara turkum deyince haa azar azar kader bize ne yazar dediler. hayatimin mindfuck ani.
su an icinde oldugum evde bir fransiz bir italyan bir macar bir turk var. fena fikrayiz.
yine bir day off gunum ve yine havayi sikmisler. safari kiyafetlerimi giydim animal kingdoma gidiyorum.
key lime pie li sakiz var agzimda. sakizimla bile hava atarim.
bu sirada coworkerin dunyanin en kil zencisi ve 92bin musterinden sadece 5 i ingilizce konusabilmis. sayi saymayi dahi bilmiyorlar.
8 saat gunesin alnindan kitliktan cikmis musterilerine order yetistirirken es zamanli olarak disney channel songs dinliyorsun.
ve evet, im in miami biatch fantezisi gerceklestirildi. miamide vitrinlerdeki cansiz mankenler dahi d cup gogus bedenine sahip. hayal et.
miami'ye gelmemize 8 mil kala arabamizda eminem-8 mile caliyordu ve hayatimda gordugum en korkunc firtinanin ortasindaydik.
bir de artik "gotunden ter akmak" deyiminin mecazi bir kullanim olmadigini biliyorum. bugunluk bu kadar.
bir de mindfuckin tanimini snow white kostumu icindeki kucuk zenci kizlar ve i know a turkish word:SIKTIR diyen turistler yapiyor.repeatedly
her gun alakasiz bir amerikan yemegi ile tanisiyorum. glazed nut, root beer float, corndog ve pretzel dan sonra funnel cake. hegvaaan.
bir de cogu zaman turkiyeden cok uzakta oldugumu unutuyorum.ne zaman birisi off gununde miami yapalim mi diyor,o zaman gulumseye basliyorum
stage de isin kiliciyla cocuklarla savasan darth vader i backstagede elinde sigarasi, telefonuyla konusurken goruyorsun. reality vs fantasy
meanwhile in orlando,jerry says; "l just need to get rid of these shoes n then i ll smoke some weed,wanna join me?"
gobegıme yasladıgım telefonumla bu satırları yazarken karsıdakı fıtness centerda cıldıran kızla goz goze geldım. Ironı.com
hp final chapter amc theater premiere bıletlerı 92 gun once bıtmemelıydı ama.
uzayın derınlıklerınde, yıldızların ıcınde cıldıran bır roller coaster dusun,space mountaın benım ıcın yaratılmıs.
ve en buyuk haz tabiki de herkesin yuzune baka baka dedikodu yapmak, sovmek. anadili ingilizce olanalrin boyle bir luksu yok tabi.
hollywood studios a atandım. tam da smoothie machine in sesiyle dans etmeye, musterılere robot taklıdı yapmaya baslamısken. bay magickingdom
sanslıysan katıl jellyfishler tarafından ısırılmakla kurtuluyorsun, cok komık lan.
bır de molalarda national news ıskencesı var,sadece orange county de herkes hergun bırbırını kesıyor ya da elalemın cocugunu kacırıyor.
4th of july fireworks hemen sagımda gerceklestı ve 1 sn bakamadım bıle, 4 bır yandan gelen musterılerılerıme dondurma yestıstırmekteydım.
yabancilara kufur ogretmedigimiz bir dunya dusunun. kayseri sucugu, orospu cocugu diyebilen arkadaslarimiz var.
bir de bugun ilk turk musterim geldi. alakasiz bir gurbet kafasiyla MERHABAAA OYY MERHABAA diye cildirdim.
is gunleri icinde sadece amerikalilarin "nametag in olmasa, konusmandan seni amerikali sanardim" demesi icin yasiyorum. itiraf.
buldugum tek soulmate imin 30 yasindaki evli trainerim stephanie olmasi trajik. uzuluyorum. true blood konusuyoruz anca. surfe bile cagirdi.
karaoke night'in baby got back ile basladigini dusun. "i like big buts and i can not lie."
magic kingdomda calisicam diye sevinirken her gun 50bin ziyaretcisiyle dunyanin en cok ziyaret edilen parki oldugu gercegini unutmusum.
uzerimdeki jetgillerden kalma spaceship captain kostumumun hepinize selami var.
tamam sınır oldugum seyler de var. Mesela corap almaya walmarta gıdıp 60 dolar harcamam gıbı
kırk yıllık kelvin klaynı kilvin kleyn yapmıslar. Kızdım.
tam bır the sıms pleasantvıew kafası yasıyorum su an, tam.
bu gece magic kingdom cindrellas castle show ıle cocukluk hayalımı gerceklestırdım. 6 yasındakı delırmıs melıh ın da hauz.
alt yazılar geçiyor tv de banyoya saklanın yastıkla kafanızı koruyun diye, yagmur buna ragmen pembe topuklularını ovmek derdınde.
"tornado warning,orange county until 8.00" ılk tornadomuz diye sevimli olmak istesem de azcık korkmuş durumdayım.