20 Ocak 2008 Pazar

sakız



Eskiden bi sakız vardı diş macunu gibi tüpün içindeydi pembe bişi.
yerken boğulmuştum ölüyordum az daha.
Allah belasını versin o sakızın.
leblebi tozu da vardı,
onu yerken de boğuluyodum.
sorun bende sanırım.
olsun allah onun da belasını versin.

hoca

yaklaşık 8 yaşında mı neydim yaz tatillerinden birinde dedem bu çocukların biraz din bilgisi öğrenme vakti geldi deyip kuran kursuna yollamıştı beni semihi ve özgürü,
sanırım üç gün falan gidebildik,
çünkü ben bigün don şeklinde bi şortla gitmiştim sanırım uyuz olmuştu hoca bana,
hoca da hocaydı yani
buda heykellerine benziyodu,
çok korkunçtu ama o adamın korkusuna 3 günde 300 dua öğrenmişimdir,
hayatımda din adına yaptığım tek faaliyet bu sanırım.
üzüldüm bak şimdi.

Yıldız

Bu akşam saat 7 gibi ananemlere doğru yol almış yürüyordum.
hava çoktan kararmıştı tabiki.
sonra nerden aklıma geldi bilmiyorum gökyüzüne baktım yürürken,
dolunay olmaya yüz tutmuş ayın yanında bir tane yıldız benle birlikte hareket etmekteydi.
havada başka hiçbbi yıldız yoktu.
belkide vardı ama göremedm bulutlar yüzünden.
hareketi o kadar gerçekti ki yürümeyi bıraktım ve gökyüzüne baktım tekrardan
o da durmuştu.
arkamdaki kızların bana gülmesi yüzünden yoluma devam ettim.
bi parkın içinden geçtim.anıtpark.
ananeme giden kestirme yol ordan geçer.
geceleri pek tekin değildir ama severim.
tam parkın ağaçlık bi köşesinde iki kocaman köpek gördüm
biri bembeyaz diğeride en az gece kadar karanlık.
biraz korktum,
beni takip eden yıldızıma baktım.
yerinde değildi.
gitmişti.
yanlız kalmıştım.
adımlarımı hızlandırark parkı geçtim
ananemin evinin kapısına geldiimde tekrardan gökyüzüne baktım.
yıldızım ordaydı.
geri gelmişti
belki de hiç gitmemişti,bulutların arkasından kolluyordu beni.
kıpkırmızı olmuştu.
belkide hakkında düşündüklerim için kızmıştı bana.
birazdan camdan bakıcam hala oradamı diye.
iyi geceler dilerim belki yıldızıma.