30 Kasım 2009 Pazartesi

gülc ve korku filmlerine genel bakış

gulce:
*nasil yani
*ölüm nedeni kötu mü
' melih:
*yok ecelleriyle ölüyorlar
*korku filmi abi
*LDKSŞJLDSŞLDAS

29 Kasım 2009 Pazar

back in memleket.klsjdflskadj

az önce odama gelebildim sonunda.
evet artık türkiyedeyim.
ankaradayım.

söylemek bile sinirimi bozdu lan.
elimde hayvan yükü bavullarımla kampüs servisine yetişmeye çalışırken karşıma çıkan o kocaman tabela;ST PETERSBURG bilmemne müzesi. gülcede kaldığımız yerin adıydı st petersburg spc.

son 3 günle ilgili birşey yazamamışım.
o yüzden de tek tek günleri anlatabilecek kadar şey kalmamış kafamda.

aklıma gelenler arasında nottingham üniversitesinin o devasa,anbilivıbıl ana kampüsü var,orada yediğim fish n chips var.
böğürtlenli cider var.artık türkiyede de cider sıtayl bira satılsın.neyse.
gatecrashers daki parti ,ve o partide yaklaşık 4 saat nefes almadan öpüşen çift i hatırlıyorum.
ben nefes darlığı geçirmiştim o derece.
hoodie giydim diye revolution adında bir bara alınmadığımı hatırlıyorum.bar ın onunde soyunmak zorunda kaldım.

zebra crossing. bizim deyişimizle yaya geçidi.buradakinden çok farklı tabi.200 le tır geliyor olsa dahi yaya geçidinde duruyor lan varmı böyle birşey.

indian food. tamatanga. dondurmaya bile mi baharat konur kardeşim.

insanlar. genel olarak ingilterede yaşayan insanalra baktığımda ilk dikkatimi çeken şey kibarlıktan naziklikten gebermeleri. herşeye mi thank you denir.hani hesabı istiyorsun thank you,hesabı veriyorsun thank you,para üstü alıyorsun thank you,soru soruyorsun thank you.sen thank you dediğinde aldığın cevap bile thank you.insanlar otobüsten inerken şöföre teşekkür ediyor lan.taksi şöförleri bye love have an amazing day diyor.türkiyede bir taksi şöförünün görüşürüz aşkım deme olasılığını düşünsene.
bir tane anket yapmak isteyen adama no dedik.adam thank you,have a great day,keep that smile falan dedi.çıldırmışlar.

ikinci olarak bu insanlar üşümüyor. may şit iz friğzing diye dolaşdığımız 7 gün 8 gece boyunca etrafta kızlar çırılçıplak dolaşıyordu.literally.çırılçıplak.bir tane etek veya külot tarzı birşey ve tişört en fazla.erkekler de nerelerini açacağını şaşırmışlar kızlar karşısında,etek giyme modası bile var.herkes bir hallerde.japon-kore popülasyonu kendilerini baya tarz sanıyor özellikle. boxerımın altına selinin topuklu ayakkabıalrını giyip çıksam,sonra da önümden geçen ilk insana omuz atsam,diyeceği tek şey "sorry" olur.adım gibi eminim.

başka ne hatırlıyorum.iğrenç şatları hatlırlıyorum.christmas shots.

lucky strike.

ASDA.

gülce ve selinin bacardi bacardi manyaklığı.

6 da kapanan alışveriş merkezlerinin son yarım saatine yetişme çabamız.

Merhaba topman,merhaba sneaker stores.

1 senedir türkiyede yetişemediğimiz mcdonalds kahvaltı saatine gatwick hava alanındaki mcdonaldsda yetişmemiz.

ne halt yesem pork çıkması.ahahahahah

bir italyan restoranında iddaaya giren gülcenin garsona can we get the CALCULATION demesi.

mikrofonla stand up yapan london national express şöförü.

christmas süsleri,çanlar.skittles.duty free çılgınlığı.gördüğü her sandviçe saldıran sevgilim,artık alıştığım,hatta konuşurken dikkat ettiğim biritiş aksanı.

şu an yine kötü hissettim.
hayatımda yaşadığım en güzel günlerdendi lan.
baya iyiydi.devamı olmalı.

o değil de bütün hafta insanlara çarptığımda pardon deyip britain halkını dumur ettikten sonra ankara otogarda çarpıtığım bıyıklı amcalra refleks olarak sorry demem en güzeliydi.

daha da güzeli adamın tekinin taşıdığı poşette ucunda kadın kafası olan bir muz resmi eşliğinde ASAL MUZ,TÜRKİYENİN LEZZETİ,tıklayın gönderelim yazmasıydı.

şimdi uyuycam.

hello ankara.

edit:hığ st petersburg müş. st peters court lan. s p c hani. ah melih fail melih.

edit2 : en önemli şeyi unutmuşum.tabiki herkese rahatça küfür edebilmek. mesela sana çarpıp sorry diyen birine sensin sorry orospu diyosun anlamıyor.

yarrak kafalılar diye bağırıyosun yeaaah diyorlar.daha büyük eğlence mi var.

25 Kasım 2009 Çarşamba

day 4

cherry burton da uyandigimiz dorduncu gunde kahvalti yapip direk yola ciktik.off to YOOORK.
Bade yavrum sagolsun arabasiyla 1 saat yol gitti bizle.arabada where is my mind caliyordu ve yagmur yagiyordu/artik evlerden bahsetmek istemiyorum bile.yol kenarlarında dikkat geyik çıkabilir tabelaları vardı.

york baya iyi bir yer.christmas suslemeeri olaylari burda tavan yapmis durumda/agaclar yanip sonmekten cilgin atiyor.can sesleri var heryerde.bir de cok gzel churchler var.birseyler aldik kendimize.sonra bade biz cok eski bi pub a goturcegin isoyledi.boyle kocmn bir nehirin kenarina kurulmus,cok iyiydi,magners a bagimli oldum bu arada .normal bira baya kotu kaliyor bunlarin yaninda.

aksam yorktan dondukten sonra beverleye emrenin restoranina gittik.deli gibi yedik.
sonra disari ciktik.tesco da mighty boosh un kitabini buldum abi.tek saniye dusunmeden aldim.

gece 2 gibi nottingham a geri donduk.

bu arada yeni tatlari deneme cabam bu aralar basima baya dert olmakta/mesela prawn cocktail pringles hayatimda yedigim en cirkin sey.daha da kotusu heinzin konserve spagettisi.

su anda selin sirf bilgisayarda durmiyim diye koluma sumugunu suruyor zipliyor falan.bugu ikea ya gidicekmisiz.

24 Kasım 2009 Salı

day 2 n 3

nottingham daki iknci gunumuze oglen 3 te basladik.cunku ertesi gece gate crushers denen 5 katli bi castle dan bozma club da allahimi kaybettigim icin 15 saat uykudan azi kesmedi.ne kafaysa mcdonalds da yemeye karar verdik.big tasty diye bir sey yedim.boyle igrenc bir hamburger yok.

zaten hava 4 te karardigi icin yemegi bitirdigimizde sokak isiklari yanmisti.cok guzel oluyor etraf.christmas agaclarinin isikalri yaniyor.boyle meydanda bir tane buz pateni pisti var.orasinin isiklandirmalari cok guzel.

daha sonra gulce bizi sehir merkezinin azcik disinda illegal bi kafeye goturdu.eski bir fabrikadan cevirme.nargile falan satiliyor.orda ven le bulustuk.boyle yaziliyordur heralde.gulcenin arkadasi.

gulce kafedekilere benim resim cizdigimden bahsetmis.sahiplerinden biride yanima gelip giristeki boarda birseyler cizip cizemeyecegimi soru.cizdim bende birseyler,bok gibi oldu ama cok begendi adam.dusunsene orda duracak o resim ben gittikten sonrada.cok deigisik.

geceye dogru chiquito diye bir mexican restoranina gittik ayi gibi ac oldugumuz icin.chicken nachoyu paylastik gulc le.ven le selin garip birseyler yediler.

neyse artik day 3

gulcenin okuluna gittikk.the university of nottingham.boyle guzel bir okul yok.hayran oldum.gulce dersteyken bir tane cycle path buldu kdisarda orada yuruduk.ordekler var okulda lan.golet var,

gulce derste ncikinca birkac arkadasyla tanistirdi.bir tanesinin adi saman.ildigin saman.kjshdjkdsf

aksam gulcenin dayisi bizi aldi ve hull a dogru yola ciktik.
uyumamak icin zorladim kendmi.yoldaki tabelalar falan o kadar guzeldi ki. where is my mind caliyordu o anda/
chesterfield,sheffield,leeds diye tabela takip ederken uyumusum.uyandigimda hulldaydik.ingilterenin en kotu dedikleri yeri benim icin cennet yine tabiki.hryere isikalr.yine binalar istisnasiz castle.emre nin esi badeyi bulundugu alisveris merkezinden alip restoranlarina gittik.birseyler ictikten sonra beverleye yola ciktik.evleri ordaydi.yolda cok sevdikleri bir pub varmis. bay horse adinda.oraya gitttik.irish pub iydi sanirim/magners diye tatli bir bira ictim.selinde blueberry iceren r bira icti.maviydi bira.

cok eglendik lan /mukemmel bir cift badeyle emre.jack diye kopekleri var.dunyanin en guzel kopegi.evlerina bayildim zaten.sokak desperate housewives daki mistery lane e benziyor birazdan cikip jack i gezdirmek planim ahahah.

peki evde raki ve birayla cigkofte partisi vermemeiz.turk adetlerini ingilterede ogrenmemiz.kader.sfjadfasd.

hayatimda icmedigim kadar bira icmisim sanirim bildigin sizdim cunku.
jack bildigin cildirdi havliyor.

cya.

22 Kasım 2009 Pazar

england dieries day 1 o zaman

simdi oncelikle.evet bu 7 gun boyle surucek.
like I everyfuckin minute say,Im doin this for me,not you guys.I need some solid stuff to remember what I experienced.
niye inigilizce bilinmez.

bugun sehire indik.sehire inmek ne salak bir tabir.
nottigham baya iyi.baya.baya.
once alisveris yerlerinde takilip sonra 1 pound store lardan birine girip durulduktan sonra aksam olmustu zaten.sokaklardaki christmas isiklari yagmur hersey mukemmel lan.birkac tane club tarzi mekana goz attik.hatta bir kilapta beetlejuce kiligina girmis biri vardi.

aa new moon a gittik.insanlar sinemaya topuklu ayakkabiyla niye gelir.daha onemlisi niye ciplak gelirler.
ben sinemada reklamlari izlemeyi cok severim ama bu seferki yarim saatli kreklamlari izlemek en mukemmeliydi.
sinemada nuvv muuun diye bagiran insanlar daha iyiydi.turkce klavye olsa iyi olcakti.o u larin ustune nokta koyarak okuyun.edward diye aniran vuhulayan bir kutu insan ve tatli patlami; misir ve dr pepper.

eve donup ne yaptik sonra,breeze bacardi diye birsey ictik.asitli alkol fena olmuyormus.simdi bir kiz geldi.odada .british sanirim.

gece hayati baslasin o zaman.cikalim biz.

21 Kasım 2009 Cumartesi

england gunlugu baslasin

ellog,
evet.sonunda oradayim.sonunda burdayim.
ingilterede nottinghamda gulcenin odasindayim.
dun geceden beri de uyuyorum.

cok ilginc lan.hava alanindan itibaren yavas yavas azalan turkceyi kaybedecegini bi kere daha ucakta anliyorsun.gitgide artan durmadan artan hic bitmeyen british aksani sinirlerimi bozmaya basladibile.tren metro taksi.ha taksi demisken.taksicilerin gercektende hepsinin indian,arabic kokenli olmasi akillara zarar.sagda duran soforlere hicbirsey demiycem.

eger pound kafasina alisirsaniz herseyin cok ucuz oldugunu dusunebilseniz de oyle bir dunya yok.
ama mesela pringles 1 pound,ne bileyim jack daniels absolut smirnof gibi ickiler maksimu 10 pound.10 pounda baileys aldim mesela.bir de dn dagdan dusmusuz gibi elimizde bavular gecenin korunda alisveris cilginligimiz vardi.

gulcenin city center dedigi yerden de taksiyle gectik gece.abartisiz inanilmaz bir yer/butun binalar ama butun binalar m castle style olmak zorunda.hepsi diyorum.

sokaklarda geen ciplak kiz ve erkekler,bir de gulcenin aldigim duyumlarla nottingham da gece hayati london dan sonra da gelse bir numaraymis ogrenci populasyonunun fazlaligindan.
gulcenin yasadigi yerde malum herrrkes ogrenci.uyuma dedikleri birsey yok.nonstop parti modunda butun hepsi.dun cok yorgun oldugumuz icin katilamadik.sadece sabaha kadar dublaj mod british aksani dinledim.

hersey harika.

mesela ingilterede bile olsam.az sonra kahvaltida sucuk yiyebilirim/bu arada burada burda ekmek dedikleri sey baksa bisi.yemeniz lazim.

bu kadar simdilik.

19 Kasım 2009 Perşembe

friday,Im in love

yarın cuma.yarın gerçekten de cuma.
yarın saat 6 gibi london gatwick'te,7 yi biraz geçe st pancras'ta,9.30 a doğru da nottingham'da olacağız.sanırım.
hatta birazdan eşyalarımı toplamaya başlayacağım.
baya iyi olacak.
baya.

15 Kasım 2009 Pazar

elo

Akşam saatlerini,mümkünse dışarıda geçirin.
ama bahsettiğim akşam,10-11 falan değil.böyle havanın yeni karardığı,sokakta ışıkların yavaş yavaş artmaya başladığı saatler var ya,işte o zamanlar.hatta bir de geçtiğiniz sokakta o ipe asılı ampullerden olan manavlardan varsa,gidin orda işe girin.nasıl güzel bir manzaradır o.

Bir de kızılayda ,güvenpark taraflarında karşıdan karşıya geçme olayı var.gerçekten de olay.karşıdan bir 150 kişi,bizim taraftan bir 150 kişi,savaş sahnesi gibi.çok komik sahneler canlanıyor kafamda o zamanlarda.

İnsanlar artık o türbe yeşili adidas eşofmanlarının paçalarını bir daha üzerlerinden çıkaramayacakları derecede daraltmayı bırakmalı bence.

Günde bir öğün yemek yemeyi alışkanlık edindim.bu kötü bir alışkanlık.ikinci bir öğün yemek lüks geliyor.

İngiltere'ye gitmek için bir aydır uğraştığım vize davam sonunda sonuçlandı.aldım vizeyi.kulağa çok garip gelse de cuma akşamı bu saatlerde nottingham sokaklarında olmayı planlıyoruz.Akşam yemeği yiyip döneceğiz.paramız sınırlı.

Vize demişken.yaklaşan vizelerin olası acısını arkalarımda hissetmeye başladım bile.

Geceleri dışarı çıkıp çok geç saatlere kadar ekstrim vakit geçirdiğiniz zamanalrın sabahında 15 saat dahi uyusanız kendinize gelemiyorsanız,yaşlandığınızı kabullenmenin vakti gelmiştir.ve evet yaşlanmaktan bahsetmek için bir hayli genç olsam da bu böyle.hatta doğduğumuz gün yaşlanmaya başlamıyor muyuz ki diye de felsefik arabeske bağlarım.

Birazdan zeytin ezmesi,lavaş ve çay eşliğinde sigara içeceğim.

ciao.

yaz olsun kış olsun





11 Kasım 2009 Çarşamba


en güzel içecekler listesinde yerini aldı welch's.
bir 12 pack sipariş ettim.
bizi bu içecekle tanıştıran arda arkadaşımıza,ve senenin en güzel dersi ingiliz dili edebiyatı için arda hocamıza teşekkürler.
imza tülay.

2 Kasım 2009 Pazartesi

öksü

hastalanmak çok kötü bir şey.
ben hiç hasta olmam mesela.4-5 senede bir belki.
ama o zamanlarda çok kötü geçer.
işte bu sene olanı en kötüsü.
5 günlük tatilimi odamda geçirmeme neden olan bir hastalık.
öyle ki ambulansa binip acile gitmeme neden olan bir hastalık.
korkmayın lan.domız gribi değil.biliyorum şüphelenmiştiniz.grip bile değil aslında.
doktorun tanısına göre boğaz enfeksyonuymuş.
ateşimi 39 buçuğa çıkaran bu şey yüzünden serum yedim,onu bırak,hayatımda ilk defa kıçımdan iğne yedim.çok seksiydi.
her gün yeni bir olayla uyanıyorum.güne güzel başlamak bir yalan oldu.mesela bu sabah uyandığımda da gözlerim içi kan toplamıştı.
en güzeli de,konuşurken hatta nefes alırken bile öksürmem.
bu yüzden 1 haftadır sigara da içmiyorum.
işte böyle.
bu yazının amacıda bu kötü halimi anlatıp duygu sömürüsü yapmaktı.
olay bu saatten daha daha çok yalnızlığın verdiği ezikliğe dönüştü gerçi.
odada yalnız yatmak falan.kendimi zatürre olmuş sezercik gibi hissetmedim değil.
bu zamanalrımda yanımda olan sevgili arkadaş gezemesecekene ye şükranlarımı sunarım.lksadlf.
ne diyordum.he evet,eziklik.mesela annemi aradım.böyle kanser olmuşum gibi anlattım olayı.
bana mandalina ye dedi ya.
mandalina.