15 Kasım 2009 Pazar

elo

Akşam saatlerini,mümkünse dışarıda geçirin.
ama bahsettiğim akşam,10-11 falan değil.böyle havanın yeni karardığı,sokakta ışıkların yavaş yavaş artmaya başladığı saatler var ya,işte o zamanlar.hatta bir de geçtiğiniz sokakta o ipe asılı ampullerden olan manavlardan varsa,gidin orda işe girin.nasıl güzel bir manzaradır o.

Bir de kızılayda ,güvenpark taraflarında karşıdan karşıya geçme olayı var.gerçekten de olay.karşıdan bir 150 kişi,bizim taraftan bir 150 kişi,savaş sahnesi gibi.çok komik sahneler canlanıyor kafamda o zamanlarda.

İnsanlar artık o türbe yeşili adidas eşofmanlarının paçalarını bir daha üzerlerinden çıkaramayacakları derecede daraltmayı bırakmalı bence.

Günde bir öğün yemek yemeyi alışkanlık edindim.bu kötü bir alışkanlık.ikinci bir öğün yemek lüks geliyor.

İngiltere'ye gitmek için bir aydır uğraştığım vize davam sonunda sonuçlandı.aldım vizeyi.kulağa çok garip gelse de cuma akşamı bu saatlerde nottingham sokaklarında olmayı planlıyoruz.Akşam yemeği yiyip döneceğiz.paramız sınırlı.

Vize demişken.yaklaşan vizelerin olası acısını arkalarımda hissetmeye başladım bile.

Geceleri dışarı çıkıp çok geç saatlere kadar ekstrim vakit geçirdiğiniz zamanalrın sabahında 15 saat dahi uyusanız kendinize gelemiyorsanız,yaşlandığınızı kabullenmenin vakti gelmiştir.ve evet yaşlanmaktan bahsetmek için bir hayli genç olsam da bu böyle.hatta doğduğumuz gün yaşlanmaya başlamıyor muyuz ki diye de felsefik arabeske bağlarım.

Birazdan zeytin ezmesi,lavaş ve çay eşliğinde sigara içeceğim.

ciao.