21 Kasım 2008 Cuma

iki gün ya da bir

evet nasıl başlamalıyım.
öncelikle.
nihayet odamdayım.
saçlarım temiz ve ipeksi görüntüsüne kavuştu.

kısmen 2 gündür 2 gün önce tanıştığım birilerinin evinde kalıyordum.
yoksa 1 miydi.zaman kavramım allak bullak.
oysaki sadece dersten çıkmış city'e bir kaç arkadaşın yanına gitme düşüncesindeydim.
o akşam kendimi boynumda ismimin ve üniversitemin yazılı olduğu bir kartla ankara/tunalı sheraton otelde bir kokteylde buldum.
ne olduğunun hiç farkında olmadığım,fakat bedava mükemmel yemeklerin,tatlıların,içkilerin,ve canlı olarak çalan caz müziğin farkında olduğum bu mekanda çok eğlendim.
sonrasında melih gökçek ile birlikte gelen kameralar'dan sonra ,birisinden bilişim fuarının galasında olduğumu öğrendim.
sergi salonunda guitar hero oynamaya çalıştık.
tunalı gibi,nişantaşı modunda,bir şişe suyun 6 yetale olduğu bir yerden 5 kuruş vermeden çıkmanın verdiği mutlulukla geceyi kızılayda bir "kılap" ta geçirdik.
sonrasında o arkadaşların evinde sabahladık.bir tabaktan spagetti yedik.iğrenç olduğu kadar eğlenceliydi.
guitar hero bulamasak da evde,hakikisini çalanları dinledik.
zaman ilerledikçe saçalrım daha da yağlanıyordu,engel olamıyordum.
hatta bir güvenlik görevlisi gaflete düşüp ,saçalrımın peruk olup olmadığını sordu.
çok güldüm.
bu akşam da aynı kokteylin ikinci gününde aynı açıkgözlülüğü edip gittik fakat koca bir nah bulduk.
takım elbiseli aç insanlar her şeyi yemişti.
şöyle düşündüm.
ne kadar zengin, yüksek mertebede insanlar olsa da onlar da aç.evet.
dlskfjkldfs.
2 tane gacı'dan canlı müzikler dinledim.sarı giysi olan çok güzeldi.
bir ara mekdanılds da mekçikın yedim.,ronald mcdonald la sarmaş dolaş fotoraflar çekildim.
öf ne kadar uzadı bu yazı.
gerisini böyle zihninizde üretin bir şey demiycem.
eks oğ.