24 Kasım 2008 Pazartesi

merhaba,ben melih,bu da rozetim atari kolu

first of all diye başlamak üzereydim. malum haftalardır her perşembe writing dersinden vize oluyoruz.(evet bende sınava,yazılıya,sözlüye vize diyenler grubundayım artık,çok kuğl omfg!) sabah 2-3 saatimi kütüphanede harcadım.kütüphane önünde sevgili kahve otomatımdan latte rica ettim,verdi(bkz:kahve otomatına karşı mahcubiyet,önceki bir yazı)
siyah bir kedi sevdim çok güzeldi,lattenin sonunu da ona bıraktım.

ama bugünkü konum bu değil bebekler. bugünkü konum atari kolu şeklindeki yeni rozetim hakkında. yine daha önce bahsettiğim "devasa montum" un bir ucunda varla yok arası duran bu küçük rozet,bütün insanların gözüne battı niyeyse. hiçbiri bir anlam veremedi, ne olduğunu anlamadı. kimisi hangi tarikata üye oldun dedi. kimisi haç mı o dedi.(insanlar anlam veremediği her şekli haça benzetince eğleniyorum.) en son akşam gittiğim bir kitabevinde kasadaki çocuk,aa hangi okulun rozeti o gibilerinden bir şeyler sordu. açıklamaya mecalim kalmamıştı güldüm,çıktım.

hiç mi atari oynamadınız.hiç mi atari kolu tutmuşluğunuz yok ömrünüzde. bu bir kayıptır.bu bir cehalet örneğidir. süper mario'ya ,pinball'a,street fighter oyuncularına,balloon fighter'a,bomberman'a ve sayamadığım bütün atari oyunu kahramanlarına bir saygısızlıktır. nasıl da sinirlenmişim. sizi bu ayıbınızdan dolayı ödüllendiriyorum.
and the tuna sandwich that ı hold goes to illiterate folks...not!